İçinde
birçok hikâye bulunduran okunması keyifli bir kitaptı. Yazıldığı dönemin
adetleri ve yaşam tarzı hakkında ipuçları bulabileceğimiz, kadın-erkek
ilişkilerini, iş ve kişisel ahlakı anlatırken yerinde tespitleri ile
mizahı karıştırarak anlattığı hikayelere bayıldım. Ama bu hikâyeler
arasında mizahi yönü değil de insanlık ve acıma duygusu daha ağır basan “
Bir İstifa” hikâyesini çok sevdim.
Bu
hikâyede askerliği yeni bitmiş bir muallim ilkokula yeni atanmıştır “En
mesut günüm” cümlesini ders mevzusu olarak ele alıyor ve çocuklara bir
bir soruyor. Kimisi babasının hapse girip anasıyla dayaktan kurtulduğu
geceyi, kimisi ağır bir ameliyat sonrası temiz çarşaflarda yatıp, orada
yediği et, süt ve kestane şekeri , kimisi ise en mutlu ve acı günü
birlikte yaşadığını belirterek üç gündür aç kaldıklarını ve babasının
ölüm haberi ile birlikte gelen para ile annesinin sıcak bir çorba
yaptığını, çorbayı da içerken
gözyaşlarına karıştığını anlatıyor. Bu
hikâyeleri dinleyen muallim istifa edip sebebi sorulduğu zaman “Biraz
daha silah taşımaya ve kan görmeye ihtiyacı var. Öğretmenlik için lazım
gelen metaneti ve kalp katılığını belki bu sayede kazanırım" diyor. ‼
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder